Dr. Ali Şensoy anlatıyor:

Dr. Ali Şensoy anlatıyor: "Boş zaman uğraşı olmayan Misafir işçiler, zamanla hastalığı olmasa da, kendini önemli hissettirmek için -hastalık hastası- haline gelmişlerdir."

Arada yaşanan dil problemi zamanla güven sorununa dönüşüyor. Bizim insanımız kendini anlatmada yetersiz kalıyor, keza Doktorlar da onları anlamak için gayret sarf etmiyorlar. Böylece yaşanan iletişim problemi hastayı her yerde bir güven bunalımına sürüklüyor. Dolayısıyla problem psikolojik bir boyutta ilerliyor.
Dr. Ali Şensoy (sağda) Foto: B. Özer
Bizim insanlarımız köyden getirdiği yaşam biçimini burada da sürdürmeye çalışıyor. Bu bir süre idare edildi, fakat insanlar yaşlandı. Evler çok kuşaklı bir ailenin yaşayacağı yerler olmaktan çıktı. Bu Huzur Evi tartışmasını beraberinde getiriyor. Eski nesil ortalama 65 yaş yaşıyordu. Şimdi ortalama yaşam süresinin uzaması beraberinde yaşlanıldığında bakım sorununa ilişkin tartışmaları getiriyor. Birinci kuşak henüz daha 75 yaş ortalamasında. 5 yıl sonra bu tartışma daha da ön plana çıkacak haliyle. ikinci kuşak, genelde yaşlılarla birlikte büyümediğinden, henüz gelebilecek sorunlar hakkında bir bilgiye sahip değiller. Bakım sadece yemekten ibaret değil. Sağlık, temizlik gibi pek çok sorun beraberinde gelecektir.
Bakım sorunu biraz da tartışılması tabu haline gelmiştir. Türkler bunu konuşmak istemez pek. İlk neslin bir çoğu bir orda bir burdalar; fakat sağlık sorunları arttığında çocuklarının yanında kalmak isteyecekler. Bunların çoğu Türkiye'de bakımı reddedecektir. Bunun sebebi de çocuk ve torunlarının burada olması.
Bir Türk Huzur Evinin kurulması fikri fena değil. Çünkü Türk insanın yaşam tarzı, yemek ve temizlik gibi pek çok konuda farklılığı var. Ya ayrı bir Huzur Evi ya da varolan bir Huzur Evinin bir bölümünde bu uygulamaya gidilinebilir.
İki toplum arasında fazla bir problem olacağını zannetmiyorum. Burada önemli olan Türk kültüründen anlayan bir bakıcının olması. Bunun için burada doğmuş büyümüş genci bu alana yönlendirmek gerek. Burada bu potansiyel var. İki dil ve kültür arasında yetiştiğinden avantajları var.
Burada Türklere dönük ortak faaliyetler geliştirilmesi fikrine sıcak bakıyorum. Bizlerin buradaki bir Avusturya derneğine üye olması biraz zor elbette. Uzun yıllar burada kalmış olan emekli kesim aslında iki tarafa da yabancı hale gelmiştir. Buradaki sisteme ayak uydurmuş birisi için artık Türkiye'ye gitmek de bir çözüm değil. Şu aşamada sağlıkları yerinde, ama bir süre sonra nasıl olacağını hep birlikte göreceğiz.

Related Post

0 Komentar